16 Haziran 2010

ve her şair ki çirkefliği barındırır:

ne istiyorum? biliyor musun?
tanımadığım insanları tanımamak. kimseyi tanımamak. seni de tanıyamadığım gibi kimseyi tanıyamamak. kimseyi hiçbir zaman tanıyamamak istiyorum. sürekli yanılmak istiyorum. insanları tanımadığım için hata üzerine hata yapıp, bundan ders almamak istiyorum. tanıyamadan uzaktan sevmek; acısına katlanamayıp terk etmek istiyorum. severek ayrılmak istiyorum, kornealarım yanarken.
bulunduğum şehre her geçen gün yabancılaşıyor ve amaçlarımdan birer birer sıyrılıyorum. şehirleri de tanıyamıyorum. başka bir şehir tanımak da istemiyorum. sosyalitenin zararları.. yine de seni tanıyamıyorum. ben sosyal olmasam senin sosyalliğin, benim sorumluluğum olmasa senin sorunluluğun, maaile geçen günlerimiz ve sekiz dokuz kişi her birine birer saat versen ben bir cinnet geçiriyorum, otobüslerden taşıyorum.. kendin gördün.
keşke haklı olmasam.
mantıklı da değilim amına koyim. o kadar içten istiyorum ki her şeyi, bir sana secret yapamıyorum sonra, sonra sinirli, lafını esirgemeyen, oğlan çocuğu oluyorum.
günlerce tek başıma bir sürü şey biriktiriyorum ama mantığım bu birikmişleri kapıcıya veriyor, sevdiklerimle paylaştırmıyor, seninle de; birikmişi n'abıcan beyim, yenisini alırız, birlikte yaşarız, diyor. koca bir gün koltuğun başında susuyorum, sürekli çizgi film ve gençlik dizisi seyrederek ortaokul zihnimin ötesine geçemiyorum. hiçbir amaca ait olmak istemiyorum. aidiyet büyük proğlem. insanları o kadar çok seviyorum ki sevmek istemiyorum. sus sus nereye kadar. sadece sevilmek istiyorum. egomu türk hava yollarıyla gezdirmek istiyorum. gel gelelim geleceğimle sevişmek istiyorum ama o da one night standci çıkıyor.
monogamlı hazan, polikültürel haziran.
hepinizi bırakıp gitmek istiyorum. ömrümün sonuna kadar birlikte olmak istediğim hiçbir insan ve kalmak istediğim hiçbir yer tanımıyorum. tanıyacağıma da inanmıyorum.
kimseye inanmıyorum.
insanları sevmiyorum.
beklemekten ve susmaktan nefret ediyorum. evet, özellikle beklemekten ölesiye nefret ediyorum.
belirsizlikten ve işler gibi sohbetlerin de, anıların da birikmesinden tiksiniyorum. her şey olsun ve bitsin, bitmeyecekse de adam gibi devam etsin istiyorum.
bu laflarımın aksini iddia edemediğim gibi arkalarında duramayacak kadar da kendimi güçsüz hissediyorum.

komple yalan söylüyorum.
aslında deli mavi eğleniyorum! yieeeyh.

deli mavi eğlence >> hisli ve mesaj kaygılı

2 öptüm, bay.:

Adsız 20 Haziran 2010 01:24  

Bana öyle göründü ki, istisnai olmaksızın şizofren olarak görüntülenen yaşantı ve davranış, bir kişinin yaşanamaz bir durumda yaşamak için icad ettiği özel bir stratejidir...

Selofan 20 Haziran 2010 16:31  

çoklu kimliklerle hayatı sürdürmek başkalarına maskeyken kolay, kendine gerçekken acığ.

ikilibenliklerinikikişidekirlettiğikimlikler.

formspring.me || test değil, yazılı.

tombik tombik hoop tombik  

counter to blogger