elimde bir harp ihtimali var.

allah belanı versin zamançalar,
geber!

senin yüzünden yaşadığım hiçbir şeyden zevk almıyorum. bravo sana. ayakta alkışlıyorum seni.
durmadan alkışlıyor, sahneden usulca ayrılmana bile izin vermiyorum görgüsüz izmirliler gibi. yine gel, bis yap. bir kere daha hayatımın içine sıç da git istiyorum.
bu kadar manyadım sayende!

soranlar oluyor, merak ediyormuş numarası yapıyorlar düzenli olarak.
(yapın daha.)
ben de diyorum ki "sıkılıyorum. her şey gayet olağan ve durgun."
öyle zaten.
ama niye öyle? niye oradan oraya koşuşturmuyorum? neden insan insan dolmuyorum da boş boş ikilemeler yapıyorum burada?
burada kendi uzuvlarıma koymak arzusunda hissettim birden. ya da sizlere uzuvlar hakkında arzularından bahseden arkadaş sıfatlı hayvanatlardan bahsetmek... ama o kadar dedikoducu değilim. sır saklarım derken, boşuna demiyorum.
(kuş pisliklerinde yaşayanların sır sakladıkları gibi saklamıyorum ben sırları.)

ne diyorduk?
allah belanı versin zamançalar,
hastalıklarım bile senin yüzünden trend takipçisi. kendi tükürüğümde boğuluyorum.
fontum 16; hızım bilmemkaç cigahayz oldu, sevinemiyorum.
hatta güzel bile çiziyorum ama güzel olamıyorum senin yüzünden.
tırnaklarım doldu. manikür hiç yaptırmadım. şaka değil.
senin kadar terbiyesiz değilim. ama olurum az biraz kassam. susuyorum diye uslu mu sandın torrağım, oh yea!!

senle konuşmıycam diyorum yine konuşuyorum. sanma sevdiğimden.
hala intikamımı alamadım.
bikaus neler yaptın bir gör,
kucak kucak sevgiden uzak tuttun.
sigaram vardı ondan soğuttun... istemeden!
çirkin yaptın, hasta yaptın, yara yaptın.
pislihsin bi de. adisin.

bi siktirgit allasen ya, yorduğun yetmedi mi?!!
ben de bir rahat huzur yeşil mavi insan samimi ağaç yıldız kola sigara istiyorum...
çok görüyorsun.